Sunday, 7 September 2008

FRANKENSTEIN !!!


Güzel bir sözle başlayalım… ‘’Kontrol edemeyeceğin bir şey yaratmamalısın’’

Ama bu bildiğimiz Mary Shelley romanından çok daha korkunç çünkü bu sefer hikayenin kahramanları gerçek. Ve yaratık bizden uzak bir şatoda veya medeniyetten izole edilmiş bir laboratuarda yaratılmadı. Bilakis Türk siyaset ve basın dünyasının çocuğu şeklinde hayat buldu.


Hikâyeyi biraz anlatmak gerekirse Dr. Frankenstein ( bu rolü Aydın Doğan oynamaktadır) kendi çapında ‘’Tanrıcılık’’ oynamakta iken bir gün işlerin yolunda gitmediğini fark etmiştir. Yarattığı canavar artık ona itaat etmemektedir. İşler sarpa sarmıştır. Şimdi o da, yarattığı canavarda karşılıklı bas bas bağırmaktadır. Doktor, yaratığın kontrolünü kaybettiği için bağırırken, yaratık gücünün sınırlarını anlamak için bağırmaktadır.


Eskiden Özal için ‘’Giderek Menderesleşiyor’’ denirdi. Çünkü giderek basına karşı tavrını sertleştirmiş ve onu oraya getiren basın’ın ayağına basmaya başlamıştı. Kısaca anlaşılması için şöyle anlatayım. 5,5 yılda 2792 yazar, çevirmen ve gazeteci yargılanmış, 458 yayın toplatılmış, 368 yayına toplama ve imha kararı gelmiş, 40 ton yayın imha edilmişti. Yazar çevirmen ve gazetecilere toplamda 2000 yıla yakın hapis ve milyarlarca Türk Lirası ceza gelmişti. Özal onu yaratan ama sonra eleştirmeye başlayan basın’a sinir olmaya başlamıştı ve elindeki gücü her yoldan kullanmaktaydı. Tıpkı Menderes gibi…


Gel gelelim Tayyip’in yolu da bundan farklı görünmüyor. Zaten Ergenekon sayesinde bir sürü muhalif içeri başarıyla alındı, sesleri kesildi, akıbetleri belli değil. Aklını kullanan muhalefet yapmıyor. Canını seven ulusalcıyım, vatanseverim demiyor.


Be Aydın Doğan şimdi senin yaptığın da iş mi yani? Böyle bir ortamda 40 yılda bir gazetecilik yapacağın tuttu. Neymiş efendim Deniz Feneri milleti dolandırmış para toplamışta, Başbakanın adı da iddianamedeymişte. Sana ne efendi? Senin işin mi bunlar? Küçük gemicikle, düğün altınlarıyla ne kadar ilgilendiysen bununla da o kadar ilgilen geç. Sen kendi basın imparatorluğunda mutlu mutlu yaşamana bak. Bu işleri de bırak.


Şimdi en başta söylediğimizi tekrar edip bu konuyu kapatalım. Kontrol edemeyeceğin bir şeyi asla yaratmayacaksın! Bunu da iyi bir ders olarak medya patronlarına öğretmiş olalım. Sanırım bir yerlerde Emin Çölaşan’ın bu konuda söyleyecek daha güzel şeyleri olacaktır. Ne acı…


Cezaevi Ziyaretleri


Bu hafta bol bol TSK’nın ziyaretini tartıştık. Tartışmamız normaldi aslında. Yargıya etki mi yapılıyor, bu ziyaretin sebebi nedir diye düşündük durduk. Ama işin garip yanı T.Erdoğan cezaevindeyken onu da ziyaret edenler olmuştu(hani Amerikalı müttefiklerimiz tarafından), bu konuyu pek tartışmamıştık yargı ahlakı açısından… Hayırdır inşallah? Onlar yapınca yargıya baskı olmuyor, Türk ordusu kendi mensuplarıyla ilgilenince baskı oluyor sanırım. Bu ülkede her gün yeni şeyler öğrenmeye hazır olmak lazım. Bu dersi de güzelce alıyoruz ve devam ediyoruz.


Türkiye – Ermenistan Maçı


Kendi hayal dünyamda kurduğum bazı şeyler vardı. Hayırlısıyla onların da içine edildi bu hafta. Ben Türkiye Cumhuriyetinin en azından komşularına dair kısa ve orta vadeli devlet politikaları olduğunu düşünürdüm. Demek ki yokmuş…


Hani ne oldu Ermenilerin Azerbaycan topraklarındaki durumu? Geri mi çekildiler? Ya da Ermeni Soykırımı ayaklarıyla bizden tazminat talepleri son mu buldu? Asala cinayetleriyle ilgili bir özür mektubu mu geldi? Devlet arşivleri açıldı da en sonunda soykırım yalanları son mı buldu?


PEKİ, NE OLDU? Ne değişti? Neden geri adım attık? Neden oralara gittik? Devlet politikamız yok mu bizim? ‘’Biz diğerleri gibi değiliz, diyalog’a inanıyoruz’’ demekle devlet politikası mı olur? Yıllarca PKK terörünü besleyip aleyhimizdeki her türlü oluşumu destekleyen Ermenistan sorununa kafanıza estiği gibi mi yaklaşacaksınız? Siz bugün böyle yapın, yarın gelen sizin yediğiniz haltları toparlamaya çalışsın. Oh ne ala memleket.

Cumhurbaşkanı cam ‘’kafesinin’’ içinde maçı izlerken stadyumdaki tek güzel şey 2-0’lık galibiyet oldu. Belki de bu hafta güzel ülkemizin başına gelen tek güzel şey buydu. Ooff off!!